23 Aralık 2016 Cuma

kadın orgazm olmasın diye klitorisini kestiler veya yok saydılar


  İnsan düşünüyor
   Kadınların klitorisinin kesilmesinin temelinde kadının "cinsel haz almasının, dolaysıyla orgazm olmasını engellemek var"
   Erkek hazzını merkezde tutan erkeklerin sistemi kadına cinsel haz bir yana baklava yerken bile " ohh ah" demesini yasaklamış. Nedenlerini yazmayacağım. (Uzuun uzun yazılmış kitaplar web siteleri var..catlakzemin, 5harfliler, recelblog vs)
     Kadına  cinsel haz veren her şeyi dolaylı ve direkt yasak ederken, erkeklik kendisi için hem kadın hem de diger erkekler üzerinden sorgusuz sualsiz kendi hazzını en meşru saymıştır.
       Heteroseksizm(zıtcinselcilik) bunun için kurulmuş.
      Heteroseksizm inançlar üzerinden de çükle yakından ilgilenmiş. "Aman da etkin haz alsınlar" diye çükü koruyan deriyi kestirmişler.(sünnet)
   Halbuki dünyanın diğer erkekleri bunu yapmamış,ama  sünnetli erkekler kadar haz alıyorlardır her halde...(sünnetliler mi daha fazla haz alıyor sünnetsizler mi istatistik yapmışlar mıdır...hiç sanmam..çünkü gerçeğin ortaya çıkmasına halkımız henüz  hazır değildir.:)
   Ha bir de temizlemek zormuşş..sormazlar mı gardeşim dünyanın yarısı erkekler temizliyorda siz niye kirli bırakıyonuz...
    - Klitorisi kesmekle başlamadı tabide kadına işkence..ortaçağda cadı katliamı var. Şifacı kadınları teek tek ava çıkarak katleden klise ve aristokrasisi var-
    Günümüzde: Erkekler kendilerine yönelik  devlet inanç vb bundan kaynaklı şiddete karşı tek tek veya kitlesel az direnmemişler. veya hiç direnmemişler..
   (devrimciler che guevera, ispanya halkı, kürt halk --uzun uzun tamiller irlandalılar sosyalizmin tarihine bakmak ve bu konuda da uzuuun uzun kütüphanelerce kitaplar var..benim alanım değil.)
      Ben cinsellik vs üzerinden cümle kuracağım.
      Kadınların emeğine ve bedenine erkeğin el koyduğu kurumlardan evlilik fena halde birinci sırada yer alıyor.
      Evlenmeyi reddeden,  veya istediği halde henüz evlenmemiş kadın için yaşamı, sokağı evleri alabildiğine zorlaştıran bir yapı yani erkeklerin  kadına  karşı egemen sistemi var.
     Kadınlar   hane dışındaki alanları da işgal eden erkek düzen için esasında kendilerince yaşayıp giderler. Fakat erkek engeli her yerdedir ve  gözle elle sözle tacizle başlayıp, kaba dayak  ve cinayete kadar bir şiddet sarmalı vardır. Buna psikolojik şiddet dahil...
     Erkek bütün suçlarını meşrulaştırmak için kadını suçlamıştır. Tıpkı devlet gibi. bakın devlet bütün saldırılarını meşrulaştırır " sen de sokağa çıkmasaydın, "senin orda ne işin vardı", asker,işçi memur,..ermen rum kürt sünni alevi ayırı parçalar böler çarpar?
     Erkek de kadına aynen böyle der. Ben seni taciz ettim ama sen istedin.sen arandın.sen o saate orda oldun.sen şunu giydin bunu çıkardın. sen güldün.sen ağladın...milyon bahanesi vardır erkeğin kadına şiddet uygulamak için...bunu sistem içinde üretmiştir.....
      Bütün bunlardan kurtuluş için kadın hamle yapar"ayrılır" "hayır" der...Öldürülmeyi göze alır. Erkek 10 yıl sonra geçse de  o kadını bulur öldürür..Ama kadın güçlüdür buna rağmen o herife boyun eğmez evi terk eder. Silahı yoktur. fizik gücü de erkekten azdır.
Buna rağmen kurtuluş için ölümüne mücadele verirken  "erkek-lik hergün en az 3 kadını öldürür."
          Askerlik , reddediğin de evliliği reddenden  kadınlara erkek baskısı ne ise, vicdanı redci erkeğe de devlet baskısı odur. Hatta kadına yönelik erkek şiddetinden devlet şiddeti daha geri kalır. Hiç değilse devlet ile aşk ilişkin yoktur sevgilin kocan baban değildir.
           Bakıyorum bu günlerde binlerce erkek "savaşmak" istiyor. Öldürlüyor yakılıyor  bin türlü acı...
Askerlik isteğe bağlı olmalı.İstemeyene baskı yapılmamalı. İşte bunun için mücadele erkek sayısı bir elin parmakları kadar yok.
     sünnete karşı ne solcusu ne sağcısı dirhem laf etmemiş.
     savaşa karşı'da etmiyorlar. hepsi asker. Erkeklik sağcının solcunun vaz geçemediği tek şey.
     Kadınlar güçlü. Öldürleceğini bile bile "evlenmek isteyen" erkeğe hayır diyor. Evet dese de öldürecek...hiç değilse  20 yıl şiddet görmektense başlangıçta HAYIR demek de az cesaret değil.
    Neyse ben bu yazıyı tam olarak böyle yazmayacaktım ama ..sonra bir ara düzenlerim.
    Özet: Kadınlar bunca katliamlara karşı direndiler öldürüldüler. Erkekler yine de "kadın narindir" diyerek-kadının  bir şarjör kurşun boşaltırken -yalan söyledi. Bunu söyleyenlerden (feministler) erkeler nefret etti.
      Kadına Erkek egemen sistemlerinden nemalanan erkekler, kendilerine dayatılan 2 şeye yeterince  karşı çıkamadılar. çüklerinin derisine...bir de öldürmeye....
 

İnsan düşünür." kimle kim nasıl birlik olabilir"

 İnsan düşünür.
 Olaylar arasında bağlantı var mı bakar. izler. 50 sene önceki olaylar ile bugünler arasındakileri toplar mantık yürütür.
 Aksi halde kendini tekrar eder durur.
 Türkiye hükumetleri düşünmüyor ve ben 50 senedir aynı şeyleri farklı ağızlardan duyuyorum.
 Mesela " dar boğazdan geçiyoruz" sözü her dönem edilir-bunu söyleyenler geniş geniş yaşarlarken-  sen o dar boğazdan çıkılacağını umut ederek vergi verir kemer sıkarsın...
   Mesela: "milletçe birlik olmamız lazım" denir. Kim kimle ne konuda  birlik olacak belli değildir.
  Sen yoksulun ezilmişin yanında  kalır onlarla birlik olayım diye adım atarken bir anda "birlik olalım"diyenler seni tutar hapse atar..Mesela savaş isteyenlerle barış isteyenler birlik olabilir mi?
    Yanı başında bomba patlar kıl payı hayatta kalırsın ve sorarsın "katiller yanı başımıza nasıl bu kadar kolay geliyor".".Devlet buna neden engel olmuyor" diye isyan ederken biri çıkar ve "siz bombayı kendinize atmışsınızdır "der Sonra hükumet başkanı davutoğlu çıkar" bombalar partimizin oyunu artırdı"der..
     Cumhurbaşkanı partisine devletin bütün olanaklarını kullanarak oy toplar, sonuç alır./ haziran da 80 vekiller meclisin 3ncü partisi olanların legal siyaset yapmasını istemeyenler 1 kasım'a kanla vahşetle savaşla başlar.
    Eren keskin yazmıştı" ergenekon hapisten çıkarıldı güneydoğu'da katliam başlatıldı"...
    CHP MHP AKP'ye suriye'de güya işid'la mücadele için tezkere verir..
   İçeride askerini TAK'dan, sivil halkı işid'dan koruyamayan devlet suriye'de  de evlatlarını öldürtür.
Birlik olalım diyenlerden hiç biri orada burada yoktur. Onlar hep şurada oturur ve halka seslenir" birlik olalım, zor günlerden geçiyoruz.."
     2017 yılı geldi.
    Emekli maaşına 51 lira zam ..almadan bitti. Enflasyon diz boyu.
    Esnaf stopaj vergisini veremez halde.
    Kış günü fazla yakmasın diye Doğalgaz saatinde gözümüz.
   AKP geldiğinde 375 kuruş olan peynir 24000 kuruş.........
  Bunlar iyi değil dedim ben sana..bunlar bir tümör gibi kötücül.
 O kadar güç var ellerinde bunu barış ve çözüm için değil öldürmek için savaş için kullanıyorlar.
     ah be güzelim hiç iyi olur mu,  katliam isteyen insanlar.
 

1 Aralık 2016 Perşembe

#Madik #BaşKağan #SokakErkeği #Kötülük

Her gün, bir iyiliğin kötülendiği , bir kötünün hep öne geçtiği haberlerle  uyanıyoruz.
İktidarın dili sokağa şiddet olarak iniyor. Çevremizde ki çoğu insanla konuşup tartışmak mümkün değil. Çünkü bütün  medyayı kendi borazanı yapan AKP Başı  TEK kişi ve onun onaycıları mantık yürütmek, analiz etmek gibi gerçeğe ulaşmayı sağlayan kelimeleri türkçe/lügattan sildiler. Onun yerine  mantıksız, sanal, yalan,yanlış saldırgan söylemler geçirildi. Ve birde hiç fikrin yoksa kadınlık üzerinden küfret politikası..
     Bu gün yani 1 aralık 2016 günü  BaşKağanımız  Dış politika değerlendirmesinde "Avrupa birliği bize madik attı" gibi, son derece sokak erkekği ağzı bir deyim kullanabildi.
    Bu basit yüzeysel cinsiyetçi dil fena halde yayıldı. Sokaktaki çocukların genel konuşmalarına dikkat edin görün...aynı dil..küfür..kadına şiddet...yavan ..tiksindirici..Küçücük erkek çocuklar kız çocuklara  laf atıyor..değersizleştiriyor..
    O BaşKağan'ın  sevdiği  basının dili  gayet cinsiyetçi
    Yargı, tecavüzcüleri AKlamaya,  Hükümet 12 yaşındaki çocukları  tecavüzcüye hibe edip ebeveynleri pezevenklik yapmaya zorluyor. Tacize istismara maruz kalmış kızlar evlerimizde .kurtulunması gereken bir meta gibi görülüyor ve devlet "bu malı ona zarar verene hibe et" diyor...
    Kaliteli yaşamak adına bir adım atamayan iktidar. savaşı şiddeti körüklüyor, Fakat nerede  barış için,  savaşa ve kötülüklere karşı iyi şeyler söyleyen  birileri varsa onları hapise atıyor.
     Yangını protesto eden öğrencileri bile (Ankarada) o kesif biber gazına boğdular...
     25 kasım gecesi feministlerin çağrısıyla binlerce kadın "erkek/devlet şiddetine karşı"yürüdü.
Bu  iyi bir yaşamak için umut verici mücadelelerdendi.
    Bir çok kadın  hapse atılırken, bir çok kadın da bu uygulamalara karşı ses çıkardı.
    Ancak kötülüğü devlet ve onun hükümeti  tüm kurum kuruluş ve  imkanlarıyla yapınca , iyilik  bir avuç insanın dayanışmasıyla  direnirken çok acıtılıyor..
    Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hükümet bir yangın haberine yasak koydurdu. Çünkü yangın kendilerinin kolladığı patronların okulunda çıkmıştı.
      Düşünen tahlil eden acaba diyen insanların  iyi kaliteli sağlıklı yaşamları olmalı.
      Kötüler nasılsa sırtlarını iktidarlarına dayarlar.