Bilgi, bilinç, Kalite,Nitelik, Kendini yetiştirmek, böyle özellikler işte...
Yaptığın işi sev veya sevdiğin işi yap, diyemiyorum. Çünkü kendim işimi seçmedim, meslek beni seçti. Madem seçti hakkını vereyim dedim.
Lise(4yıl)yetmedi 4yıl da Üniversite(lisan )okudum.
-Ben secse idim ya marangoz olurdum, yada jeolog ,gök ve yer bilimci...siir ve pozitif bilim böyle bir şeyim-
İyi olanın ne olduğunu bilen insan, kötülüğe karşı “aslında
bu böyle olmamalı” der.
Egeüniv. Hastahanesinin Amaliyathanesinin dışında kapalı bir
balkon-koridor vardı. Ben Çiçek’e seslendim..Alev hanım geldi ve bunu asla
yapmayın,dedi.
O günden beri hastaların uyuduğu servislerde hiç yüksek sesle konuşmadım. Taaki Karşıyaka devlet
hastahanesine Başhemşire olarak atandığım (25 yaş) zamana kadar. Yardımcılardan
biri bana “hiç bağırmıyorsun, bunlar seni dinlemez”dedi. Bunlar dediği
mahiyetimizde olan servis hemşreleri idi.
Kocaman insanlar, neden bağırayım ki.. hasta bakımı esksik
olduğu vakit öfkeleniyordum..ama bunun böyle olmaması için bizzat kendim
uygulamalı çalışarak sorunları çözmeye çalışıyordum…
Kurtçu bir başhekim vardı , kalite umurunda değildi. Beni oradan sürdüler Sakarya’ya..gitmedim..ama ondan beter bir
yere gittim Balıkesir merkez…
Bilen bilir….mesleğin önemli, sen önemlisin,başkasının sana
değer vermesini bekleme, sen değerlisin o görmesin boş ver..
Aslında ben Edremit devlet hastahanesini yazacaktım.
Benden 3yıl önce Samsundan mezun bir emekli hemşireye
buraları sorayım. Öyleya hastahaneleri ve hekimleri en iyi hamşirEler
bilir.(hemşirLER değil) Telefonunu buldum aradım. Ameliyat olacağımı ,uygun
hastahane ve hekim aradığımı söyledim.” Ben emekli olalı 20 yıl oldu” dedi.
Kimi sorsam neyi sorsam şu avuç içi kadar Edremitte…”ben 20 yıl önce emekli
oldum” diyordu.
Geçiyorum..
Ceraahi servisi(Edremit D.H) kap çarpıyor
defalarca..baam.baam.. tangır tangır glu
gluu telefon çalıyor koridoda açıyor refakatçi alooo! …asansör açılıyor, ameliyathaneden henüz tam
uyanmamış hasta sedye üzerinde-yatan hasta odalarının kapısının açıldığı-
koridor boyunca tekerlekleri gacır gacır..kağnı bundan sessizdir…
Hemşireler uçtaki masa başında evraklara gömülmüş. Kimse
esas görevini yapmıyor.
Hastanın sessiz ve temiz bir ortamda tedavisinin sürmesi
hemşirelik bakımının önemli bir parçasıdır.
Bir hafta sonra cerrahi polikliniğine hekim Muhammet Bey’e
“siz iyi güzel ameliyat yapabilirsiniz ama hasta o curcunada rahat uyuyamıyorsa
oksijendirilmiş bir koğuşu yoksa yeterince başarılı olamazsınız” diyorum..
Umurunda değil “bunları başhekime söyle “diyor. Oysa
ameliyat ettiği hastanın kısa sürede iyileşme koşullarını hekim de sağlamalı…
“sen Burhaniye Devlet Hasta hanesine git, orası özel hasta hane statüsünde”
Gittim değil.
Hemşire birlikte çalıştığı hekimin ameliyat yöntemlerini bilmiyor..bu
hemşire bakım verdiği hastanın ne yaşadığını, ne ameliyatı olduğunu nasıl
bilmez…