7 Şubat 2024 Çarşamba

Kendimi begenmiyorum

 Hiç bir yere gitmek istemiyorum , burada da kalmak istemiyorum.

Ruhum dar 

Zihnim fena açık. 

İlaç alıp uyusam uyusam..

Veya kimsenin beni tanımadığı bir yere gitsem orada tek başıma yaşamımı bitirsem.


4 Şubat 2024 Pazar

yine gitmek isteği

 Zonguldak'tayım. Çoğu kez burada ne işim var diyorum. Herkes kendi dünyasında iyi görünüyor. Benim değiştirebildiğim bir durum yok. Mehmet'e, serumu biri taksa, birileri masaj yapsa benim gelmeme gerek kalmazdı, dedim. Ama psikolojik faydan var,dedi. Sustum. 

Komşu M.bey,Erdoğan gibi bir zalimi savunuyor,bir şey desem olmuyor,demesem olmuyor. Nazmiye ona hoş geldin"demedin diyr. Demek istemiyorum içimden gelmiyor. Küsmüsün,diyor, Off ne boş ,gereksiz iddia bu. Birine küsmek için önemsemek lazım oysa ben nötrüm. Yok olmak istiyorum. Cevap vermek istemiyorum.

O an burda olmak beyin hücreme zarar. 

Gitmek istiyorum

Hiç bu kadar umutsuz olmamıştım.

Hiç bu kadar umutsuz olmamıştım.
Bugünden yarından gelecekten..
Hep, bir gün her şey düzelir, kötüler gider iyiler gelir diyordum.
2002 senesinde yönetime gelenlerin bu denli kötüleşeceğini yalanlarla,  algılarla bizi 21 yıl yöneteceğini söyleselerdi, yok artık der idik. 
Anayasayı bir kere ihlal etek ne olur diyen Ozaldan, anyasayı hepten ihlal edildigi günlere geldik.
Muhalefet etkili degil, bütün iyi insanlar neredeyse hapiste..suçsuz yere...
Bu denli kötü,yasa tanımaz, algılarla, devletin bütün olanaklarıyla hareket eden otoriter bir iktidara karşı söz söylemek bir işe yaramıyor. 
Yürümek ,sokağa çıkmak gerek..kötülüğe en demokratik yöntemlerle karşı durmak gerek...bu umutsuzlu beni öldürecek..