Diclenin bedeni bulundu. Sevindim belki. Yokluk hissini yenen ve umudu başka tarafa eviren bişi bu.
Gece yarısı uynırdım ve yaşamaya dair tek bir hissim olmazdı.SOn 8yıldır bu böyle. Bazen sıklaşıyor ,bazen ara veriyor. Bu umutsuzluk halimi sokaktaki insanların acımasızlığı körüklüyor. Böyle zamanlarda bir arkadaşımın ,herhangi birnin bana bu yükü taşıma anlamında "tamam geçer "demesi veya o sıkıntıyı paylaşması gerekiyor .Ki azalsın. Ki taşımaktan yorgunluğum için yüküm birazcık hafiflesin.
O anda aklıma kimse gelmiyor. Hç ama hiç bir kimse o an beni anlayamazmış gibi oluyor. Kimi arasam kimseyi aramasam oluyorum.
Bu nedenle Diclenin gidişinden suçluluk duyuyorum. geec yarısı acı geldiğinde, sabah uyanmak istemediğinde yanında olmak duygusu veren bir şey yapmadım. yapamadık. peki ama yapamazmıydık.
bilmiyorum. gerçekten "Çok acı var"
4 yorum:
slm nasılsın hasbiye,bil bakalım ben kimim 1992 yılında erzincandan gelip konuğun olmuştuk hatta lada marka arabanla kadıköye gidip film izlemiştik,tuzla sahilinde bira içmiştik...
başka bir ipucu yok...
doğru yanıtına yeni yorum yazacağım bilesin..:)
http://zeyra.blogcu.com
Erzincandan 1 arkadaş gelmiş idi.Birde burada arkadaşı eklenmiş idi. Türkan ...
diğerinin adı bülent idi galiba.
galibanız doğru...
aradan çok zaman geçti,artık
pendik kurtköydeyim.sen nasılsın,neler yapıyorsun?
blogum
http://zeyra.blogcu.com/
e-posta adresim leventkucuk@hotmail.com
görüşmek isterim...
Yorum Gönder