Ev hem kaçılan hemde koşulan kurum. Sistemin en küçük birimi. İçinde olup bitenlerin sistemden arık olmadığı daire,kutu,fanus,hapshane,zulumhane.köşk,şato,ama EV.
Benim hiç evim olmadı. Olsun da istemedim. isteseydim de olmazdı. Olan ise "ev"im değil. Çünkü sistemin dayattığı şekilde değil ,İçinde boşa giden emeğim var .Ev içinde zaman kaybım var evet. Ama hiç değilse patriyaarki tarafından sömürülmeye direniyorum.
hiç değilse ev içinde bağımsızım. Ve fakat asosyal devlet anlayışı kadını eve kapatmaya onun beden ve emeğini sömürüye sunmaya devam ediyor. İşçi erkek evde karısını sömürüyor. İş yerinde de patronu onu sömürüyor. Evde kadın kocasının çalışması ve güçlenmesi için hertürlü emeğini ücretsiz harcıyorken, erkek işçi evden aldığı güçle çalışıp kazanıyor...vs vs.
Evde aldığı güçle palazlanıp, ev de ve sokakta,başka kadınlar üzerinde de iktidarını sistemden beslenerek devam ettiriyor.
neyse ya.
Sonuç olarak ev iyi birşey değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder