Bir çiçek gördüm bugün rengi turuncu sarı kırmızı karışık, sanki onu görmem için oradaydı ve yaşamak kötü şeyleri örten güzellikleri görmek içindi.
16 Temmuz 2012 Pazartesi
Gürültü istemiyorum
Artık davul dayatmasınlar-isteyenler sahura nasılda uyanır-, minarelerden ses çok yüksek geliyor, sanırım ses amacı aşıyor.Acaba volümü azcık kısamazlar mı?
Okul zilleri de öyle, uzağınızdaki okulun zil sesi sanki bahçede oynayan öğrencileri değil komşu evlerdeki bebekleri, bizi uyandırmak için...düğün sünnet parti marti konvoylarından değil,klakson seslerinden nefret ediyorum..Hele de magandaların bangırtıları..
Buna bir de erkek hurdacıların megafonla bağırmaları eklenince kent yaşanmaz hale geliyor.
Ne yapmak lazım. Elbetteki herkesin gürültüsüz ve temiz bir kentte yaşama hakkı vardır. Bu hakkı emniyet ve belediye yönetmelikleri korur..korumalı. Oysa 5 senedir bir hurdacı gürültüsü susmadı.
M.Akif Ersoy caddesinden siyah bir arabanın eksoz sesi çok rahatsızlık verici seviyede cayırtılı.. sürücüsü (erkek mi kadın mı göremedim)araba o kadar hızlı sürüyorki sesi duyup pencereden bakıyorum,,arabanın sadece siyah olduğunu görebiliyorum ..155i aradım eşgal istedi, mutlaka benden başka rahatsız olan vardır.ama es geçiyorlar. Bir vurdum duymazlık mı yoksa ne zabıta nede emniyetçilerin sistemli çalışmasına güvenimiz olmadığından mı? zabıtayı aradığımda seyyarları o bana şikayet ediyor. Nasıl çalışıyorlar, sorunları tartışıp çözüm yöntemleri geliştirmiyorlar sanıırm..Öyle yıllar geçsin maaş alalımcılar herhalde.
Oysa Almanya gibi sorun bildirince o sorunun çözüleceğine inansak, düşüncesizler bizi bu kadar rahatsız edemezlerdi.
Bütün bunlara benim düşüncesiz yeğenimin müzik( cıstak bangır trak)dinleme volumü eklenince doğal sesler hayattan siliniyor..
Birinin ötekine zarar vermeden yaşaması mümkünken bu düşüncesizlere " one minute"diyecek bir anlayış gerek..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder