Kişisel olarak canım bir şey istemiyor, evde gündelik ritüeller içindeyim. 2günde1 sokak hayvanları için 13 kaba su, varsa ıslatılmış ekmek (kuşlar kuru ekmeği yiyemiyor) vermeye çalışıyorum. Yetişemediğim vakit hayvanlar için üzülüyorum.
Yine zevksiz , tatsız,beklentisiz bir dönemdeyim.
Yine tacizci istismarcı erkekleri kollayan-tacizini meşrulaştıran söylemleri üreten sistem ve devlet aygıtları çook canımı sıkıyor.....
Umutsuzluğumu: Antep'de bir düğün evi 15 yaşındaki canlı bomba ile- çoğu çocuk-50 kişi öldürüldükten sonra, TSKnın tanklarının İŞİD'a karşı Suriye sınırını geçmesine rağmen 12 saattir orada hiç bir çatışma belirtisi olmaması, dostlar alış verişte görsün cü taarruzlar ..
Antep'deki işid hücre evleri dururken kürtlerin gazını almayı amaçlıyor" diyorken gazeteciler..Bu kandırılma halimiz acıların süreceğinin işareti gibi..Üzücü.,kahredici süreçler, politikalar.
Hep aldatılan öldürülen canı yakılanlar aynı..yalan söyleyenler de hep aynı.
Kişisel mutluluk yok bana... TV açmadan, gazete okumadan, sosyal medya olmadan bir yerde yaşamak yaşamaksa -öyle bir yerde mutlu olunabilecekse olsam..gitsem kimse(erkekler) beni engellemese
bir ormanda ağaç evde yaşayabilir miyim acaba..filmlerde var öyle evler..ama hep erkekler yapıyor yaptırıyor..dünyayı işgal etmişler...
neyse ya sıkıntılıyım...
Biraz doğa belgeseli izlemeliyim. Ama hiç bir insanın hayvana saldırmadığı şiddet olmayanından.
Bir çiçek gördüm bugün rengi turuncu sarı kırmızı karışık, sanki onu görmem için oradaydı ve yaşamak kötü şeyleri örten güzellikleri görmek içindi.
25 Ağustos 2016 Perşembe
21 Ağustos 2016 Pazar
Neden ?
Türkiye'de 7 temmuzdan sonra hızlanan teröristler dün Gaziantep'de bir düğün evinde insanları öldürdü. Şüphe İŞİD/daiş yönünde..
Bir düğün evi ve 15 yaşlarında bir canlı bomba.
CumhurBaşkanı dahil hiç bi AKPli bu öldürmeler sonrası ezbere nutuklar dışında insana iyi gelen bir cümle kurmuyorlar.Bu en az terör kadar kötü geliyor bana.
Hemen hepsi "bu hepimize yöneliktir" diyor ama nedense sadece yoksullar garibanlar barışçlıar öldürülüyor
Nasıl yani.
Bir düğün evi ve 15 yaşlarında bir canlı bomba.
CumhurBaşkanı dahil hiç bi AKPli bu öldürmeler sonrası ezbere nutuklar dışında insana iyi gelen bir cümle kurmuyorlar.Bu en az terör kadar kötü geliyor bana.
Hemen hepsi "bu hepimize yöneliktir" diyor ama nedense sadece yoksullar garibanlar barışçlıar öldürülüyor
Nasıl yani.
20 Ağustos 2016 Cumartesi
Türkiye'de "sakin şehir" var mı?
Bir ara sakin şehir derdine düşmüştüm. i
Artık sakin bir şehirde yaşamak istiyordum.. Benim için sakin şehir gürültüsüz, çöpsüz temiz şehirler demekti. Kimsenin yüksek sesle müzik dinlemediği, dükkanda, markette, okulda, arabada bangır bangır sesi dayatmadığı bir kent..Bütün kentlerde böyle olması gerekirken, belki bazı belediyeler bu insani unsurlara dikkat eden uygulamalar yapıyordur diyordum.
Sakin şehir dedikleri Kırklareli'nin Vize ilçesine gittim.
O gün ana cadde üzerinden gelen gürültü/bangırtı sesiyle irkildim. Meğer bir GSM şirketi bayi açıyormuş. Akşama kadar o mahalle o sese maruz bırakıldı.
Sonra bir çay bahçesine gittik. Ne güzel bir ağacı altında sandalyeler masalar. Ama o da ne ağaca asılı hoparlörden yayılan müzik sesi çıstak cıstak çayınıza bardağınıza tükürüyor . Arkadaşlarla sohbet edeceğiz..gürültüden kendi sesimizi duyamıyoruz..duyurmak için bağırıyor bağırdıkça duyamıyoruz. sesimizi bastırmak için müzik açılıyor müziği bastırmak için sesimizi yükseltiyoruz.
Allam ya bu ne derken, Minibüsler taksiler bütün sürücüler klakson çalmadan taşıt süremiyor. Dat dat datlar...
Başlarım sesin sakin #Gürültülü şehrine hadi gidiyoruz arkadaşlar.
Artık sakin bir şehirde yaşamak istiyordum.. Benim için sakin şehir gürültüsüz, çöpsüz temiz şehirler demekti. Kimsenin yüksek sesle müzik dinlemediği, dükkanda, markette, okulda, arabada bangır bangır sesi dayatmadığı bir kent..Bütün kentlerde böyle olması gerekirken, belki bazı belediyeler bu insani unsurlara dikkat eden uygulamalar yapıyordur diyordum.
Sakin şehir dedikleri Kırklareli'nin Vize ilçesine gittim.
O gün ana cadde üzerinden gelen gürültü/bangırtı sesiyle irkildim. Meğer bir GSM şirketi bayi açıyormuş. Akşama kadar o mahalle o sese maruz bırakıldı.
Sonra bir çay bahçesine gittik. Ne güzel bir ağacı altında sandalyeler masalar. Ama o da ne ağaca asılı hoparlörden yayılan müzik sesi çıstak cıstak çayınıza bardağınıza tükürüyor . Arkadaşlarla sohbet edeceğiz..gürültüden kendi sesimizi duyamıyoruz..duyurmak için bağırıyor bağırdıkça duyamıyoruz. sesimizi bastırmak için müzik açılıyor müziği bastırmak için sesimizi yükseltiyoruz.
Allam ya bu ne derken, Minibüsler taksiler bütün sürücüler klakson çalmadan taşıt süremiyor. Dat dat datlar...
Başlarım sesin sakin #Gürültülü şehrine hadi gidiyoruz arkadaşlar.
19 Ağustos 2016 Cuma
dar bir dönemden hep geçip hiç geçememek
Cidden askeri darbe dönemlerine benzer bir sürece sokulduk... Tamamen öyle olmasa bile şu son göz altılara bakınca 50 yıldır devamlı duyduğumuz senaryo hep yeniden oynanıyor.
Kürtlere, muhaliflere, ermenilere, rumlara, kadınlara, göçmenlere, gerçeğin peşinde olan gazetecilere, akademisyenlere kısaca iktidar olanın icraatlarını eleştiren, bu böyle olmamalı diyen,, iyi şeyler için fikir üreten, yazan çizen insanlara yönelik akıl almaz baskılar sürüyor.
Devlet memurlarının en alt kademelerinde olanları dahi ihbar ispiyon sistemiyle tutuklatıyorsak , fikir suçu diye bir suç icat edilmeye devam ediyorsa..değil 30 yıl bir 50 yıl daha " dar boğazdan geçiyor, bir ve beraber olmamız lazım, Türkiye kötü dönemlerden geçiyor, iç dış düşmanlar vs vs " gibi söylemleri duyacağız demektir. .
Ben bu sözleri 10 yaşımdan beri duyuyorum. Yani:50 senedir hükumet olanlar/devlet doğru bir politika izleyememiş ki bu uzun dar dönemden hiç çıkamamışız.
Dolaysıyla kendi refahlarını yaratanlar halkın hayatlarını bitirmişler.. Başka bir düzen sistem politika mümkün iken..ihtiraslı kişilerin keyfinden tüketildi hayatlarımız.
"görmedik ömrümüzün asude geçen bir demini"
Kürtlere, muhaliflere, ermenilere, rumlara, kadınlara, göçmenlere, gerçeğin peşinde olan gazetecilere, akademisyenlere kısaca iktidar olanın icraatlarını eleştiren, bu böyle olmamalı diyen,, iyi şeyler için fikir üreten, yazan çizen insanlara yönelik akıl almaz baskılar sürüyor.
Devlet memurlarının en alt kademelerinde olanları dahi ihbar ispiyon sistemiyle tutuklatıyorsak , fikir suçu diye bir suç icat edilmeye devam ediyorsa..değil 30 yıl bir 50 yıl daha " dar boğazdan geçiyor, bir ve beraber olmamız lazım, Türkiye kötü dönemlerden geçiyor, iç dış düşmanlar vs vs " gibi söylemleri duyacağız demektir. .
Ben bu sözleri 10 yaşımdan beri duyuyorum. Yani:50 senedir hükumet olanlar/devlet doğru bir politika izleyememiş ki bu uzun dar dönemden hiç çıkamamışız.
Dolaysıyla kendi refahlarını yaratanlar halkın hayatlarını bitirmişler.. Başka bir düzen sistem politika mümkün iken..ihtiraslı kişilerin keyfinden tüketildi hayatlarımız.
"görmedik ömrümüzün asude geçen bir demini"
Arkadaşlık
Eğer arkadaşınıza dair önemli bir haberi, bir şeyi herkesten sonra duyuyorsanız siz arkadaş değilsinizdir.
16 Ağustos 2016 Salı
sıkıntı
*Kişilerin söylediği ile yaptıklarının bu denli farklı olması, iyi şeylere dair umudumu yitirmeme sebep oluyor
*Arkadaşlık yorulmadan anlaşmaktır
*Sorun yaratanı değil, sorunu görüp çözmeye çalışanı severim
*Darbe Engellendi ama Demokrasi iyileşmedi
*Dün edepsiz olanlar şimdi nasıl da edepli
*Bu mağduriyetten iktidar üreten heriflerden çok bıktım. Darbe durdu baskı devam ediyor..hukuk the end..Bekar oğlu devletin gittikçe zorbalığı artırdığını söyledi.
*ben ise fena halde umutsuzum..kötülükler çok uzun sürdü .
Özaldan beri ömrümü yediler ömrümü
* .
2 Ağustos 2016 Salı
köpekler yese dert etmeyin, yeterk i...
Bir gün alzaymır (okunduğu gibi yazdım) olursam üstüme bir siyah tişört bir siyah yağmurluk , bir kot pantolon giydirin ,elime de bir baston verin ..bırakın nere gidersem gideyim. Engellemeyin.
Alzaymır biriyle ya hepimiz ilgileniriz ya hiç birimiz , başka türlü bakma yolu yok.
Sosyal bir hastalık çünkü.. sıçtımın asosyal devleti hemen hiç bir sorun için sosyal bir önlem almıyor..kişilerin başına yıkıyor kendi görevini...
Beni köpekler yese de dert etmeyin..sadece taciz tecavüze karşı kollayın yeterli..
Alzaymır biriyle ya hepimiz ilgileniriz ya hiç birimiz , başka türlü bakma yolu yok.
Sosyal bir hastalık çünkü.. sıçtımın asosyal devleti hemen hiç bir sorun için sosyal bir önlem almıyor..kişilerin başına yıkıyor kendi görevini...
Beni köpekler yese de dert etmeyin..sadece taciz tecavüze karşı kollayın yeterli..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)