25 Ağustos 2016 Perşembe

öyle

 Kişisel olarak  canım bir şey istemiyor, evde gündelik  ritüeller içindeyim.  2günde1 sokak hayvanları için 13 kaba su, varsa ıslatılmış ekmek (kuşlar kuru ekmeği yiyemiyor) vermeye çalışıyorum.  Yetişemediğim vakit hayvanlar için üzülüyorum.
Yine zevksiz , tatsız,beklentisiz bir dönemdeyim.
 Yine tacizci istismarcı erkekleri kollayan-tacizini meşrulaştıran söylemleri üreten sistem ve devlet aygıtları çook canımı sıkıyor.....
   Umutsuzluğumu: Antep'de bir düğün evi 15 yaşındaki canlı bomba ile- çoğu çocuk-50 kişi öldürüldükten sonra, TSKnın tanklarının İŞİD'a karşı Suriye sınırını geçmesine rağmen 12 saattir orada hiç bir çatışma belirtisi olmaması, dostlar alış verişte görsün cü taarruzlar ..
Antep'deki işid hücre evleri dururken kürtlerin gazını almayı amaçlıyor" diyorken gazeteciler..Bu kandırılma halimiz acıların süreceğinin işareti gibi..Üzücü.,kahredici süreçler, politikalar.
    Hep aldatılan öldürülen canı yakılanlar aynı..yalan söyleyenler de  hep aynı.
    Kişisel mutluluk yok bana... TV açmadan, gazete okumadan, sosyal medya olmadan bir yerde yaşamak yaşamaksa -öyle bir yerde mutlu olunabilecekse olsam..gitsem kimse(erkekler) beni engellemese
   bir ormanda ağaç evde yaşayabilir miyim acaba..filmlerde var öyle evler..ama hep erkekler yapıyor yaptırıyor..dünyayı işgal etmişler...
   neyse ya sıkıntılıyım...
  Biraz doğa belgeseli izlemeliyim. Ama hiç bir insanın hayvana saldırmadığı şiddet olmayanından.

Hiç yorum yok: