12 Eylül 2021 Pazar

Beklemek  kaybetmek midir.

Bekliyor(d)um. 

Sel, yangından zarar görmediğimiz, her felakete karşı zamanında sistemli önlemler alındığı,  Başkanın halkı dövmediği bir zaman dilimi olsun diye bekliyordum...

 Fırsat vermedi sistem ki şuraya ahvalimi yazayım. 

Zalim herifin bir kuyuya taş atmadığı bir zamanımız olsun diye bekledim. Beklersem yazamayacağım çok belli…5 yaşındaki çocuğun kafasına da tak tak yaptı ya, ilk okuldan beri kötü öğretmenlerimiz, beter babalarımız hortladı belleğimiz de…

“1,5 ay içinde(haziran temmuz) ev arkadaşlarım 3 kedimi kaybettim. 

Onu bir beze sarıp sepeti elime verirken “başın sağolsun” dediler. Arabanın camlarını kapatıp eve kadar ağladım.

DOMİNİK:  yavru iken  3 köpeğe karşı direnen, bu direnişte 1patisini ve kuyruğunu kaybeden kedi.

“Pamuktan


sonra bir daha eve kedi almayacağım “dediğim günlerde bulmuştum onu…

Bu halde “yaşamaz uyutulsun” diye veterinere götürmüştüm, o gün uyutmadılar böylece 13 yıl birlikte arkadaşlık ettik. Benekli, Kimyon da  sokaktan aramıza katıldı.

Çok acı çekti. Ameliyatlar, yaralar dikişler, idrarında kan… hep güçlü çıktı, sevecen efendi bir kediydi Dominik.( Ameliyat giderleri için arkadaşlarım destek oldular, yaşamaz havlu atar atar dediğim her zamanda toparlandı , mırıl mırıl kucağımda yaşadı.

Taki iştahı kaçtığında veterinere götürüp “lenfoma “olduğunu öğrenene kadar.

Sonra iştahsızlık ve ateş Kimyon’da başladı. Test yaptılar FİB dediler(Feline infectious peritonitis) Meğer ölümcül imiş. Aslında  2 ve 8 yaşlarındaki kedilerde olurmuş.(bizimkiler o yaşlarda olmadılar.

Arka balkona ağzı burnu iltihaplı  bir kedi, ağaç dallarından geçerek  geliyordu. Bir çok defa kovdum. Hatta kışın “yazık orda yatsın” diye benim kedileri salona aldım. O ara yok oldu belki bir yerlerde öldür kaldı... Nisan sonu başka bir kedi şu karşıda boş bir kanepede-hasta yatarken- görüyordum.. O gidince kanepe gayet pis salya malya ….Bir gün bizim binanın merdiven altında onun  ölüsünü gördüm.  Herkes bakıp geçti..bir tek ben toprak kazıp gömdüm..

VE 12 yıl baktığım kedilerime fib virüsü  bulaştı, Bazen çıkıp geziyorlardı.. Buralar kediler için de uygun özgür bir ortamdı ..Ama işte hayat kendi bildiğince.

        Bizim Umut Güner köpeğinin ölümü üzerine çok dokunaklı  yazmıştı. Ona  ilave yapmak imkânsız. Bu canlılar bizi terk edince ciğerimiz acıyor. Alışkanlıklar hatıralar iç burkarak gözlerimizi sulandırıyor.

 


Aslında ölüm kalanlar içindir. Giden gitmiştir, enerji yumağı olup süzülmüştür  galaksiye

Arada sosyal medyada onu bunu beğenmek, twitirda yorum yazmaktan gayrı bir şey yapmadım. Bu arada Tokyo Olimpiyatlarını izledim. Kadın voleybolculara hayran kaldım. Özellikle 13 numaraya duygularım hayranlıktan öteye taştı. Bütün maçlarını ,videolarını izliyorum. Huzur veriyor…

Boksda da BuseNaz Çakıroğlu’nu nezaketli duruşundan beğendim..

Ve günler geçiyor..



  Hala Akçay Altınkum mahallesindeyim. Buradan memnunum. İstanbulda olan gürültü, çöp hepsi burada var. Nalet olası megafonla bağıran hurdacıların bir tanesinin bile sesi güzel olmazmı arkadaş. Günde 5 kere geçiyorlar. Kimseye saygıları yok..Belediye ise  huzurlu bir kent yaşamı oluşsun istemiyor…

Fakat temız hava ve su, dereler, zeytinlikler var…

  Yukardakileri yazdıktan sonra başım dertten kurtulmamış. Ağaçtan (4metre)düştüm ama ölmedim. Dişlerim kırıldı  bir hafta yatakta saga sola dönemedim.Ağrı kesiciler vs…şimdi bazı kaslarımdaki agrı ve morluklar dışında bir sorunum yok. (sağ omuzum ağrısından başka)Dişimi bir ara yaptırırim.

Verilmiş sadakam olduğunu söylüyor herkes..  belki de kedilerin duası korudu.



Tam bunlar olurken yeğenim hasta oldu. Eskişehir Ankara arasında gidip geliyoruz. (telefonla konuşasımız yok.) pcr testim negativ. 3.aşıyı da oldum.

   Kedilerimi özlüyorum. Benekli’nin anıları beni ağlatıyor.

Neşeninizi kaybetmeyin gari.  Zaman ilaçmış cidden.



 


Hiç yorum yok: