Bir kadın her gün bir bakkalın önünden geçiyormuş. Bakkal
kadının geçeceği vakit kapı önüne çıkıp ona “ topal topaal, topalsın..sen
topalsıın ” diyormuş
Kadının iş yerine giden başka yol olmadığından mecburen hep
o bakkalın önünden geçiyormuş.
Her defasında “bu saatte burada ne işin var” anlamına gelen,
o bildiğimiz laflara maruz kalıyormul..
Bu aşağılama, bu psikolojik şiddet 2 sene boyunca her iş günü sürmüş.
Kadının işe giderken yaşadığı stres iyice ağırlaşmış. O pisliği
ne yok sayabilmiş, susturabilmiş. Yine
bir gün bakkalın önündeki yoldan geçerken, bakkal beyin onu aşağılamak için
beklediğini görmüş..
Bakkal Bey” Topaal, topaal, topalsın sen, çirkinsin sennn,
nereye gidiyorsun sen..!!!, ”
Kadın çantasından silah çıkarmış ,dan dan dan !!!
2yl süren bu şiddette, aşağılama ve baskıya son vermiş.
Son olmuş mudur?
Yargı önünde hesap zamanı gelmiş.
Hakim “anlat kızım “demiş
Kadın sanık sandalyesinden ayağa kalkmış, “Yüce yargının
sayın heyeti, sayın başkan, sayın savcı…Adaletin saygıdeğer üyeleri…saygı değer zabıt katibi,
…çok değerli Baş hakim….” Yaklaşık 2 dk süren bu tiradını tam
sonlandıracakken, BaşHakim, azarlar
gibi” yeter ama uzattınız, sadete gelin
, olay nasıl oldu onu anlatın..” demiş
Kadın uzattığı iddia edilen cümlelerini bağlamak yerine,
Sayın Başkan ben tam 2 sene o erkeğin
bana topaaal ,topal diye seslenmesine, beni aşağılamasına, sistematik
psikolojik şiddet uygulamasına karşı sabrettim…ama siz benim burada 2 dakika
size- üstelik düzgün cümlelerle- hitap etmeme karşı sabredemediniz “….
*Bu hikayenin erkek versiyonunu Samsun Sağlık Meslek
Lisesinde öğretmenimiz Ali Duygu Gülcü anlatmıştı.