25 Haziran 2009 Perşembe

15 Haziran 2009 Pazartesi

yorum_suz_uz

Segili Blog,
Seni yetim bırakıyorum. bak, yalnız değil yorumsuz-sun. Neki ,kriteri batsın bu hayatın...

6 Haziran 2009 Cumartesi

Uyanmak istememek

Artık hergün bir anlamsızlığa uyanıyorum. Hiç bir şey istemiyorum. tatsız bir ruh haliyle yataktan çıkmak istemiyorum.Ama yatmakda istemiyorum.
kalkınca kedilere mama veriyorum.balkonu temizliyor kendime istemeye istemeye çay koyuyorum.
Hep birşeyler eksik...hayata tutunacağım dal yok gibi. Ben ne istiyorum bilmiyorum. Ne olursa güzel olacak dünya deseniz bilmiyorum. Bu enerji bitikliği arka planı görme halim umutsuz yapıyor beni..
Ütopyam yok.Bir kötülüğü engelleme isteğimin hala var olması ise tek yaşam nedenim gibi...
yazılarımı toplayamayacagım galiba..çoklar neresinden başlayacagımı bilmiyorum.Şiirlerimse aynı acıyla duryor kağıtlarda...

4 Haziran 2009 Perşembe

Yağmur ve Çınar Ağacı

Bankada idim ,bekliyordum kocaman camlardan sokağa, epeydir kuruyan otlara düşen yağmura bakıyordum.
Önce ince ince, sonra arttı. insanlar semsiyelerini açtılar. yağmur nizami yapılmayan asfalt kenarlarına birikti. Hızlı geçen taşıtlar savurdu suları .Yol kenarında bekleyen insanlar yoktu..
Tek bir çınar ağacına dokunmamışlar nasılsa.sevindim. Orada yolun ayrım yaptığı yerde güzelliğiyle direniyordu

2 Haziran 2009 Salı

Çay en hızlı hararet gidericidir

İçtiğimiz su midemizde vucut ısısına ugun hale getirlerek emilir-kana geçer .Bu demektirki çok soğuk su içtiğinizde kana geçmesi gecikeceğinden susuzluk hissiniz de uzar. Siz tekrar tekrar su içersiniz...böylece mide ısıtamayacagı kadar su ile dolar ve kendi üşür...
Bu nedenle çay hem yavaş içilmesi hemde vucut ısısına (36derece) yakın ısıda oluşundan kolay emilir. Kana karışır. çay bu hızlı emilimi sayesinde diüretiktirde. Yanı hızlı boşalır.
Esas mesele çay içmek değil soğuk su içmemektir.
:))))

Öğrencisine cinsel istismar ve tcvüz eden erkek öğretmen

Bir sürü öğrenciyi toplamış getirmiş mahkeme koridoruna"ben sevilen bir öğretmenim,bakın işte bu kız öğrenciler benden yanalar, diğer kız bana iftira atıyor" demeye geliyor...
Unutuyorsun, sadece kötü erkekler tecavüz/taciz etmiyorki. Bildiğimiz onlarca "iyi" erkek var kadınları taciz etmiş/tcvüz etmiş..
Hiç bir kadın,ama hiç bir kadın yok yere "bana tecavüz edildi"diyemez. kaldıkı kadına dayatılan suçluluk kültürü -her durumda susmasını saklamasını sağlar. Bu nedenledirki tecavüzü açık eden kadınlar çok güçlü olmak zorundadır. Hem kendini suçlamaktan vazgeçecek,hem onu suçlayacak onlarca insana karşı direnecek, hemde tecavüzün psikolojik tarvmasına göğüs gerecek...çok zor.
Oysa "ne olursa olsun "hiç bir kadın tecavüzü hak etmiyor.Erkeğin sığındığı binlerce bahane asla ve kata onu haklı çıkaramaz. tecavüz ciddi bir insanlık suçudur ve kadına yönelik şiddetin en ağırıdır.
Suçlu "biz"değiliz. Suçlu erkek egemen zihniyeti kadın bedeni üzerinde üreten erkeklerdir...
Umuyor ve bekliyorum o erkek/öğretmen cezasını bulsun ,onun suçsuzluğuna şahitlik eden öğrencileri de yok yere"hiç bir kadının tecavüze uğradım "diyemeyeceğini öğrenebilsinler.
Kadının beyanı esastır.