Bir çiçek gördüm bugün rengi turuncu sarı kırmızı karışık, sanki onu görmem için oradaydı ve yaşamak kötü şeyleri örten güzellikleri görmek içindi.
7 Şubat 2016 Pazar
Portekiz /lizbon/Porto/sintra ve iyi şeylerin sistematiği
ikinci defa Türkiye dışına çıkış yaptığım ülke Portekiz'dir.
Önceden ne ki diyordum, sonuçta bütün dünya aynıdır, ağaçlar yollar, binalar, insanlar ve hayvanlar.
Aslolan bunların dizaynıdır. Ve kentlerin biçimini neleri önceleyerek planladığındır. Ben bir kent planlarsam önceliği canlılara tanırdım. Makinalar sonradan gelir. İnsanlar derken ise, bir kentte sadece 15-45 yaş arası erkelerin değil kadınların çocukların engellilerin de olduğunu unutmaz her ayrıntıyı düşünürdüm.
Bizim Türkiye'mizde de yer yer bunların düşünüldüğü kentler var.Örnek: Eskişehirin bir mahallesinde yaya kaldırımları engelliler için asfalta sıfır yükseklikte yapılmış,ağaçlı geniş temiz yollar var.Mesela istanbulun bir semtinde 100 metre kadar bir yol böyle olabilir. iyi kent tasarımı yol kaldırım yapımı belediyelerin insafına bırakılmış ve öncelik makinalara tanınmış, makinaları/taşıtları kullananlar %99 erkekler olduğu için kentleri kendilerini düşünerek inşa etmişlerdir.Yani iyi şeyler Türkiye'de iyi şeyler MÜNFERİTTİR
OYSA PORTEKİZ'DE İYİ ŞEYLERİN SİSTEMLİ OLDUĞUNU GÖZÜMLE GÖRDÜM.
Bütün kaldırımlar:
Otomobillerin yolu kadar geniş,
yayanın yürüyüşüne mani olmayacak şekilde ağaçlar dikilmiş,
bebek arabalarını, valizinizi kolayca kaldırıma çıkarabiliyorsunuz.Çünkü kaldırım yüksekliği ya asfalta sıfır yada 10 cm. hafif yüksek kaldırımlara mutlaka yer yer eğim vermişler..
Bütün kaldırımlar aynı mermer/taştan yapılmış. kaymayan yürürken bacakları yormayan taşlar. (Türkiyede kaldırım taşlarının altına beton dökülür üstüne kaygan mermerler, betonun aşağıya su sızmasını engellemesi bir yana üzerinde 10 dakika yürüseniz yorulursunuz. Böyle kaldırmlara hiç ama hiç ağaç dikilmez sıfır yeşillik)
Portekiz'in bütün yerleşim yerlerinde kaldırımlar aynı standart kurala bağlı yapılmış.Sadece lizbon'da degil portoda'da böyle
Klakson sesi duymazsınız. Portekizli sürücüler klakson çalmadan araba sürebiliyorlar
Siz yaya çizgisine daha adım atmadan taşıt trafiği duruyor. (ben mal mal bekliyordum.Perihan "hasbiş burada yaya çizgisinde taşıtlar yayalara yol verir yürü" dedi)
5 gün gezdik hiç bir erkek tarafından engellenmedik,rahatsız edilmedik...
Özellikle lizbon'da bütün metro istasyonları birbirini kesiyor. Zati daha uçaktan inip otobüs durağında beklerken gönüllü (belli ki devlet veya belediye bunu organize ediyor) gençler size şehrin ulaşım ağını belirten -en az iki dille yazılmış-broşürler veriyorlar. Hangi güzergahta ne var işaretlenmiş haritalar veriyorlar.
Etrafta bir tane çöp yok. Bütün yollar sokaklar gezip gördüğümüz yerler tertemiz.
Tavus kuşları şehrin her yerindeki parklarda dolaşıyorlar.
Biz de Üsküdar bacakları yormayan , geç ısınıp erken soğuyan, yağmur suyunu çeken, bitkilerin hava almasını sağlayan taşlarla döşeli kaldırımlara ara sokaklara sahip yegane ilçelerden biriydi. Son 10 yıldaki belediyecilik zeynepkamil hastane bahçesindeki ağaçlar arasına bile beton dökmeyi marifet sanan bir anlayış hakim olunca şehir o güzel sokaklarını asfata betona teslim etmekte, bütün eski ağaçların dibine asfalt dökülmekte..
sistemli olmasa bile bazı kentlerimizde iyi şeyler yapılmış fakat şimdilerde kaldırımlara merdivenle çıkılıyor ve bütün eski ağaçlar imdat diyor.
SİNTRA'yı ayrıca anlatacağım..mutlaka.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder