Bir çiçek gördüm bugün rengi turuncu sarı kırmızı karışık, sanki onu görmem için oradaydı ve yaşamak kötü şeyleri örten güzellikleri görmek içindi.
20 Mart 2016 Pazar
ya sözünü tut, ya da tutamayacağın söz verme.ki kendine saygın kalsın.
Bir insanın birine söz verip tutmamasından hiç hoşlanmam.
Sorumsuzluk ve bir çeşit yalancılıktır bu.
Ya söz vermeyeceksin yada verdiğin sözü tutacaksın. Onun başlattığı iletişimin ilk buluşması için beni Kadıköy'de bekletti defalarca telefon ederek gelmeyeceğini öğrenebildim. Kendiliğinden haber vermek gibi güzel bir huyu yoktu. Halbuki söz veren kişilerin kendilerine saygısı varsa mazeretlerini beyan etmeleri dolaysıyla kişiyi bekletmemeleri gerekir. Sorun çıktı ise bilahare bunu bildirerek karşısındakinin anlayışına bırakmalı..Ki ben mazeret varsa randevudan önce bildirilmesinden yanayım.
O akşam sorumlu davranmayışının nedenini eşelemeden üstünü örttüm. Onu henüz tanımıyordum ve bunu niye yaptı diye, aradığımda özür dilediği için-çok da sorgulamadım. Aklımın bir köşesinde oturmayan bir şey kaldı.
Tanıştığımızda ise onu sahici bulmamıştım. sorunlarım vardı ve insanı kolay anlayamayanları, sorun olanları istemiyordum. Ne desem yanlış anlıyor ben habire açıklıyordum...doğallığım geri çekiliyordu..
Sonra boş verdim. Aman dedim.Ölümlü dünya,,ben onu anlayayım bari dert değil dedim.
Geçen yazdı galiba çıralıdan dönmüştü ve evde yalnız kalmak ona iyi gelmiyordu.Aradım ilgilendim..geleyim dedim ama hiç de açık net konuşmuyordu gıy gıy..yazdığını unutuyordu. Güvenemedim ve son anda gitmekten vazgeçip aradım "gelemeyeceğim"dedim.
Arada merhabalaştık..hal hatır sorduk. Her şeye rağmen iyi biri vb diye tutarsızlıklarını çok da öne tutmadım.
Derken geçen aylarda evde yine yalnız kalınca hem yüz yüze 2nci defa konuşalım hemde yalnız kalmasın diye misafiri oldum.
Kaygıları vardı.
sonra sabah günaydın nasılsın..vs gibi mesegerdan iletişime devam ettim.
Ama o bu selamlaşmaları bir şekilde ona meyil sandı.Amanda "niye ben niye şimdi"demeye başladı. Bunun üzerine ben ne bu dedim uğraşamayacağım hep yanlış anlaşılmak, habire açıklamak zorunda kalmak yorucu yahu. Peri ile hep konuşuyordum. 2 sene önce -hiç elektirk almadım. vs diye. ama hep kendimi zorladım elimden geleni yaptım..baktım sonunda beni meyil kayması ilan etti.. bozuldum ama çok da üzerinde durmadım..gün olur anlar dedim.
Neyse arkadaşlık emek isterse bende o emek var. iki kahve bir çay içmekten kaçınmam. Aradı haftaya vakit ayıralım dedi. Okey dedim. Ama salı gününe kadar arayıp gün vermeyince yine ben aradım.."uygun değilim..toplantı vs vs "dedi..o vakit hafta sonu olsun dedi..ben yine okey dedim.
Uzatmiim, salı akşamı -önceleri söz verip tutmadığı için- arayıp eminmisin, bu hafta buluşmak için söz verirken kafan iyi miydi dedim. şaka yapılır ki böyle.. "aklımda" dedi. Ben de onu zorlamamak için bir saat ver demedim. nasılsa hafta sonu öncesi arar net saat söyler dedim.
Cuma yok, cumartesi arkadaşlar gelecekti onlara söz vermeden önce "bir arkadaşım arayacak o aramazsa cumartesi buluşuruz" dedim. O aramadı ve ben de buluştuk..çok hoş bir akşam geçirdik..aklımdaydı ve hala arayıp verdiği sözden caydığını bildirmemişti.
Ve Cumartesi akşama kadar da aramadı.
Kadıköyde kalmıştım.Ararsa oradan plana dahil olmak kolay olur diyordum.Veya biner metro'ya giderim ta oraya diyordum..
Mesengerdan bir kaç cümle yazdım. "ben arayıp sormuyorum ki mazeret uydurmak zorunda kalmayasın" baabında bir şeydi. Telefonu iş yerinde mi unuttu acaba diye de düşündüm...hastamı oldu..hastane mi...bir insan verdiği 15 gün önce verdiği sözü iptal etti ise neden karşısındakine bildirmesin di ki.
Akşam msj yazdım "kulun hakkı 3müş" dedim. Daha ne diyeyim. Başıma bir iş geldi sen arayıp sormadın bile diyebilir sonuçta sorumsuzluk bir nevi yalancılıktır.
Şimdi gördüm,bir ileti yazmış elle tutulur bir şey yok. Aklımda kalan "gelmeyeceğine salı akşamı karar vermişmiş". E bravo. o vakit arayıp neden söylemezsin. Ne hakkın var bekletmeye.
Neyse üzüldüm ama şaşırmadım. bu 3ncü.
Biri size bir kötülüğü bir kere yapmışsa hata ondadır 2 kere yapmışsa hadi öyle olsun..ama 3ncü ise artık sen salaksındır Hasbiş.
Ben onu bunu teee 2 sene önce sanaldan yazışırken anlamıştım. Ama hasbiş haksızlık etme, bir kerede insanlara güven demiştim. Aha da güvendim..
Aslında ben sezilerime güvenmeliyim. Buncadır deneyimlerimde yanılmıyorum. Yine de "insandır"belki deyip sorumsuzluklarının, yalanlarının tekrar etmesine izin veriyorum.
ya söz vermeyeceksin ya tutacaksın .tutamayacaksan mazaretin sözünden daha geçerli olmalı ki kendine saygın kalsın .
sıkıntı ve kendime kızdığım için biraz mide ağrısı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder