27 Mayıs 2016 Cuma

Üzüntüden üzüntü beğenemezsiniz

Budapeşte Tuna nehri kenarında, enselerinden vurularak nehre atılan Yahudileri unutmayalım diye orada öylece duran ayakkabılar. Bakıp üzüldüm demeyin. Bu 1945lerde olmuş. 2.dünya savaşında . Oysa enselerinden,alnından vurulan yüzlerce genç çocuk insan var bu anda şu günde şurada cizre'de şırnak'da nusaybin'de, gezi'de... yüzlerce insan göz göre boğuluyor ege denizinde, su geçiren can yelekleri satıyor Türkiyeliler suriyeli göçmenlere devletin gözü önünde.. Ortak üzüntü devletimizin kendi halkına yaptığına, devletlerin Yahudi soykırımına, 1943lerde 1400 ermeni, musevi ve rum'u aşkaleye sürülmesine, 1938e,...6-7 eylüle,,Dersime,maraş'a,Sivas'a...Soma'ya Ermenek'e... Biz üzüntülerden üzüntü beğenemeyiz. Hani yarın 29 mayıs, 563 yıl önce fatih'in Bizans işgaline sevinecekseniz, birilerinin Suriyeyi işgal etmesine, Kürtlerin 40 yıldır özyönetim istemesine hiç değilse kızmayacaksınız Emperyalizme karşı iseniz 563 yıl öncede Bizans'ın işgaline sevinemeyiz.Bunun adını koyalım. Hey gidi günler. Ne Amerika ne Rusya tam bağımsız Türkiye diye yürüyenler gençler yaşıyorlarsa şimdi nine, dede oldular. "Ezilenlerin isyanından başka her şiddete karşı çıkıyorum" diyorsan nedir bu 563 yıl önceki işgali dünyanın en büyük 3 boyutlu ekranına bakarak kutlamak. Hemi de maden işçileri kendilerini ölüme kapatmış iken, hemi de bunca asker polis ölürken, bunca kürt terörist diye yerlerde süründürülürken, her gün 3 kadın öldürülürken, sanki başka başka ülkelerdeymişiz gibi halkın bir kısmını hoparlörle 29 mayısa çağırıp kendini alkışlatmak nasıl bir üzülmeler içinde sevinmeye vakit bulma halidir. Asıl üzülünmesi gereken "lider"lerin bu halidir... yok mudur "israf haramdır"diyecek biri-niz.

Hiç yorum yok: